28 Temmuz 2012 Cumartesi

Ada çayı, ada çayının faydaları, ada çayı hangi hastalıklara iyi gelir, ada çayı

İnternette birçok yerde okumuşsunuzdur ada çayının nelere iyi geldiğini. İşte bizde bu noktada ortaya çıkııyor ve size internetten aldığımız ada çayıin faydalarını, nelere iyi geldiğini, nasıl kullanıldığını anlatıyoruz. Buradaki yazıları okuyarak derdinize derman bulacağınızı yüce Allah'tan niyaz ediyoruz.

Ada çayı (Salvia), Diş otu veya Meryemiye olarak da bilinir, ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından Salvia cinsini oluşturan kokulu bitkilere verilen ad. Bütün Avrupa ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de çokça yetişir. Tüylü ve beyazımsı bir renkte olan yapraklarının kurusu çay gibi haşlanarak içildiği gibi, et yemeklerine koku ve lezzet vermek için de kullanılır. Özellikle karaciğer, ördek, kaz, tavuk ve av hayvanlannın kızartmalannda çok hoş bir koku ve tat verdiği için kullanılir. Avrupa ülkelerinin mutfaklannda kızarmış patateslerin, hamurlara koyulan yağların kokulandınlmasında, salamuralarda, etlerin dinlendirilmesinde çok kullanılır.



Adaçayı 30-70 cm boyunda olan bitkinin menekşe renkli çiçekleri halka dizilişlidir. Karşılıklı olan beyaz keçeli yaprakları gümüş gibi parıldar ve acımtırak, ıtırlı bir koku yayarlar. Bahçe ada çayı, güneşli bir yerde yetiştirilmelidir. Don olayına karşı duyarlı olduğu için, kış boyunca çam dalları ile örtülmesi doğru olur. Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe Ada çayı yetiştirilmektedir. Bir başka tür olan çayır ada çayı (Salvia pratensis), çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır ada çayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir. Anadolu ada çayından "elma yağı" veya "acı elma yağı" denilen yağ da üretilmektedir. Bu tür adaçayı da kimyasal yapı ve tedavi etkisi bakımından tıbbi (bahçe) adaçayına benzemektedir.


Toplama/Kurutma

Bitki yaprakları çiçeklenme öncesi, Mayıs-haziran aylarında toplanır. Etken maddelerinin doruğa ulaştığı öğlen saatlerinde toplanan yapraklar, gölgeli ve havdar bir yerde kurumaya bırakılır. İyice kuruduktan sonra ince kıyılarak, hava almayan kaplarda saklanır


Bileşim

Eterli uçucu yağlar, %30 Thujon, %5 Cineol, Linalol, Borneol, Salven, Pinen ve kafur; tanenler, triterpenoitler, flavonlar; Östojen benzeri maddeler; reçineli bileşikler içerir.


Tarihçe

Bu bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır (bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. 13. Asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: “Eğer dikmişsen Ada çayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!"

Adaçayının eski çağlarda da ne büyük bir övgü ile anıldığını, çok eski bir şifalı bitki kitabı şöyle anlatıyor: "Kutsal Meryemana, Bebek İsa ile Herodes’un gazabından kaçmak zorunda kaldığında, kendisini saklamaları için, çayırdaki tüm çiçeklerden yardım istemiş, ama hiçbir çiçek ona yanıt vermemiş. İşte o zaman adaçayı eğilmiş ve Meryemana sığınacak bir yer bulmuş. Onun sık ve koruyucu yapraklarının arasına girerek Herodes’un askerlerinden saklanmış ve askerler onu görmeden geçip gitmişler. Tehlike geçiştirildikten sonra, saklandığı yerden çıkan Meryemana, tatlı sesiyle adaçayına şöyle demiş: Bu andan sonra sonsuza dek insanların en çok sevdiği çiçek sen olacaksın. Seni, insanları tüm hastalıklardan koruyacak kadar güçlü kılıyorum. Bana yaptığın gibi, onları da ölümden kurtar!” İşte o zamandan beri adaçayı, insanları iyileştirmek ve onlara yardım etmek için her yıl yeniden çiçekleniyor.

Faydası

Adaçayı sıkça içildiğinde tüm bedeni güçlendirir, kalp krizi tehlikesini azaltır ve kötürümlüklerde çok yaralıdır. Gece terlemelerinde ve aşırı terlemelerde, lavanta çiçeğinin yanı sıra, yardımcı olabilecek tek bitkidir. Gece terlemesine neden olan hastalığı iyileştirir ve bu hastalıkla el ele giden aşırı güçsüzlüğe, canlandırıcı etkisi sayesinde son verir. Hastalık sonrası güçsüzlük hallerinde başarıyla kullanılabilir. Pek çok doktorun, ada çayının değerli özelliklerini artık iyice tanımış olduklarını biliyoruz (Referans1: M.Treben). Onu kramplarda, omurilik rahatsızlıklarında, beze hastalıklarında ve organ titrekliklerinde büyük bir başarıyla kullanıyorlar. Yukarda belirtilen hastalıklarda, günde 2 su bardağı çay yudumlanarak içilmelidir. Ada çayı, hasta karaciğeri de çok olumlu etkiler, onunla ilgili tüm rahatsızlıkları giderir ve gazları yok eder. Kan temizleyici etkisi vardır. Solunum organlarını ve mideyi balgamsı salgılardan temizler, iştah açıcıdır. Mideyi ve bağırsakları rahatlatır, gazların dışkılanmasını sağlar. Kramp çözücü etkisi sayesinde, ishalde çok rahatlatıcıdır. Böcek sokmalarında, sokulan bölgeye adaçayı yaprağının tozu uygulanır. Ada çayı, dıştan uygulandığında, yaprağın tozu uygulanır. Ada çayı dıştan uygulandığında (Çalkalama ve Gargara), bademcik iltihabı, boğaz hastalıkları, diş iltihaplanmaları, yutak ve ağız boşluğu iltihaplanmalarında veya ülserlerinde özellikle önerilir. Eğer zamanında adaçayı kullanılmış olsaydı, pek çok çocukta ve yetişkinde bademcik ameliyatına gerek kalmayabilirdi. Bedenimizin polisleri olarak, zehirli maddeleri yakalayan ve zararsız hale getiren bademcikler alındığında, ağızdan giren zararlı maddeler doğruca böbreklere ulaşırlar. Ada çayı, sallanan dişlere, dişeti çekilmesine ve kanamasına karşı da (Çalkalama ve Gargara) başarıyla kullanılabilir veya bitki çayına batırılan pamuk hasta bölgelere uygulanır. Ayrıca dıştan kullanımda da, gargara ve çalkalamaların yanısıra yara kompresi olarak da kullanılabilir. Sinirli ve yorgun olan kişiler ve dölyatağı (rahim) hastalığı çeken kadınlar arada sırada ada çayı oturma banyoları almalıdırlar. Zayıf ve güçsüz çocuklara balla tatlandırılarak içirilir. Bu çay, tahriş kaynaklı öksürüklerde de başarılıdır.



Adaçayı, aynı zamanda şişkinlik, ishal ve bağırsak iltihabı rahatsızlıklarında alınır. Çalkalama/gargara yaparak dişeti kanamaları için kullanılır. Haricen uygulandığında, hasar ve yaraları hafifletir, cilt yangılarını tedavi eder. Asya’da bu ilaç kanlı idrar, kanlı balgam, hemorrhoidler için düşünülmüştü. Ve homeopatik (* romatoloji : homeopatik tıp; özel yöntemlerle hazırlanan doğal ürünlerin çoğu kez az miktarlarda alındığında sağlığı düzelteceği inancına dayanan alternatif tedavi yaklaşımı. Bir madde, yüksek dozlarda bir hastalığın semptomlarını oluşturuyor ise, çok küçük dozlarda o hastalığı tedavi edebilir inancına dayanmaktadır. Madde her ne kadar seyreltilir ise, o kadar etkili olabilir. Uygulayanlar, küçük dozlarda hazırlanan bitkisel madde veya minerallerin savunma sistemini uyararak etkili olduklarını düşünmektedirler.) pratisyen hekimler anne sütünün taşma olaylarını nizama sokmak için adaçayı kullanırlar. Adaçayı, tüm bu problemlere yararlı olmasına rağmen, henüz doğrulanmamıştır.



Aynı zamanda da araştırmacılar adaçayının Tip II, insüline bağımlı olmayan şeker hastalarının( *Endokrinoloji : Tip II DM. İnsülin eksikliği veya insüline doku düzeyinde direnç oluşumu söz konusudur. Tüm DM’li hastaların %90’ı bu gruba girer. Genellikle erişkin yaşlarda görülür. Tedavide oral antidiyabetik ilaçlar ya da insülin kullanılır) tedavisi için adaçayının çok önemli bir yeri olduğunu tahkik ettiler. Yapılan bir çalışmanın göstermiş olduğu pozitif sonuçlar, belgelenmesinin gerekli olduğunu ortaya koydu.



Adaçayı nedir; ne sağlar?

Amerika Birleşik Devletleri’nde, adaçayı yemekleri lezzetlendirmek için bir baharat olarak değerlendirilir. Adaçayı’nın yurt dışındaki tıbbi kullanımı çok uzun bir tarihe dayanır.Adaçayı, cinsel yolla bulaşan hastalıkları(* Cinsel ilişki veya kontaminasyon sonucu virüsler (HPV), protozoalar (trtikomonaslar), bakteriler (treponema pallidum, gonokoklar, klamidya) ve ektoparazitlerle (scabies sarcoptei) ile geçen sifiliz, AIDS, uyuz, şankroid, üretrit, prostat benzeri hastalıkları ifade etmektedir) sağlığa kavuşturur, böcek ısırığı için iyi gelir ve hala Avrupa’da boğaz ağrıları için gargara yapılarak kullanılmaktadır. Antibakteriyel nitelikleri vardır, virüs ve mantar gelişimine engel olur. Gerginliği, burukluğu geçirir; terlemeyi ve diğer salgıları azaltır.

Bu bitkinin ezilmiş hali, kurutulmuş yaprakları, adaçayı çiçekleri yağının çıkarılması, yaprakları ve tohumları da şifa vermesi bakımından çok önemlidir. Akdeniz Bölgesi yerlileri, tüm Avrupa ve Kuzey Amerika’da adaçayı yetiştirilmektedir.

Özel önlemler

Küçük bir tehlike olmasına rağmen, adaçayı dozajın üzerinde kullanılınca aynı etkileri sağlamayabilir. Bu durumlarda yan etkileri oluşabilir.



Olası ilaç etkileşimleri

Hiçbir etkileşimi olmadığı bildirilmiştir.



Özel bilgi: Eğer hamileyseniz ya da emdiriyorsanız

Hamilelik süresince bu ilacı almayın.



Nasıl hazırlanır?

İlacın toz halinde yapılmış ve bronşit için kullanımı açısından 1.66 ons toz halindeki ilaç 2.66 ons bal ile karıştırılır. (1 ons 28.3 gramdır.)



Gargara ve çalkalamak için hazırlanışı 2.5gram adaçayı (ya da 2-3 damla adaçayı yağı) 3 ons su ile karıştırılır. Ya da başka bir seçenek olarak, 5 gram (1 çay kaşığı dolusu) bu alkollü esansı bir bardak suyun içerisinde kullanın. Aynı zamanda sulandırılmamış alkollü esans iltihaplı mukoza zarına (sümük dokuya) hemen etkisini gösterir.

Türüne özgü dozajı



Günlük normal dozajı:

Kurutulmuş adaçayı : 4 – 6 gram arası (1 çay kaşığı dolusu)

Adaçayının zaruri yağı : 2 – 6 damla arası

Adaçayı ruhu (alkollü esansı) : 2.5 – 7.5 gram arası (1 çay kaşığı dolusunun yarısı “1½ “) Sıvı halde adaçayı esansı : 1.5 – 3 gram arası (1 çay kaşığı dolusunun yarısı – çeyreği arası) Adaçayı balı : sabahları ve yatmadan önce 1 çay kaşığı dolusu

Toz halinde adaçayı : aşırı terlemeler için her yemekten önce 1 kapsül

Işık ve rutubetten saklanarak biriktirilmelidir.

Adaçayı uçucu yağı ve faydaları:
Adaçayı uçucu yağı, adaçayı yapraklarının su buharı distilasyonu ile elde edilir.
Yaş yapraklarda %1 ve kuru yapraklarda %2-3 oranında uçucu yağ bulunur.

Bu uçucu yağ (Adaçayı esansı): yara iyileşmesinde, cildin gerilmesinde, regl sancılarında, streste, baş ağrılarında, yorgunlukta, bronşit ve astımda etkilidir. Antiseptik özelliğe sahip olduğu için cilt temizliği, bakımı ve problemlerinde kullanılır.

Dozajın üzerine çıkılırsa



Dozajın çok üzerinde alkollü esansı ya da zaruri yağından çok fazlasını almanız dolaşımınıza ani zarar verebilir.



Dozajı aşmanız durumundaki belirtiler: hararet, sıcaklık hissi oluşur, kalp atışı hızlanır ve baş dönmesi olur. Bir dozaj aşımına dair şüphe durumlarında, derhal tıbbi yardım alınız.



Bademcik iltihabını yıllardır çeken birçok kişi tanıdım. Özellikle de okul çağındaki çocuklar bademcik iltihaplanmasından dolayı günlerce yüksek ateşle yatmakta ve okullarından geri kalmaktadırlar. Bu durumlarda adaçayıyla yapılan gargaralar gerçek bir yardımcıdır. Adaçayı bademcik ve/veya boğaz iltihabının (faranjit) oluşumuna karşı da gerçek bir koruyucu ve önleyicidir.

İlk günlerde gün boyu birkaç defa yapacağınız adaçayı gargarası sizi yeniden dünyaya gelmiş gibi yapacaktır. Daha sonraki günlerde haftada birkaç defa bu gargarayı tekrarlamak sizi bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyacaktır.

Adaçayının Latince adının ilk kelimesi olan “salvia” korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına gelmektedir. Adaçayının içerdiği salvin, carnosol asiti ve cirsimaritin antibiyotik özelliği olan etkin maddelerdir. Özellikle salvin ve carnosol asidi, bakterilerde RNA-sentezini etkileyerek çoğalmalarını ve rejenerasyonlarını engellemektedir. Adaçayında bulunan önemli bir eterik yağ da, içerdiği cineoldür. Cineol, öksürüğü engelleyici bir maddedir. Kısaca, adaçayı hem doğal bir antibiyotik hem de doğal bir öksürük engelleyicidir.

Tüm bunlara ek olarak, adaçayında bulunan antibiyotik özellikli etkin maddeler suda çözünen maddelerdir. Suda çözünme özelliklerinden dolayı, alkolle tentürleri yapılmadan doğrudan sıcak suda demleyerek kullanım imkânı sağlarlar. Ağız gargaralarının çoğu bir miktar alkol kullanılarak hazırlanmak durumundadır. Çünkü birçok bitkinin içerdiği tabii antibiyotik özelliği taşıyan etkin madde suda çözünmediğinden, suyla hazırlanmaları durumunda etkili olamamaktadırlar. Adaçayının içerdiği tabii antibiyotikler suda çok kolay çözünme özelliği gösterdiklerinden, özellikle çocuklarınız için sadece sıcak suda demleyerek gargara olarak hazırlanmasına imkân vermektedirler.

Burada önemle belirtmek istediğim nokta, memleketimizde yaklaşık otuzun üzerinde bilinen adaçayı çeşidi olmasıdır. Bunların önemli bir kısmı yabanidir. Bazı yabani adaçayı türlerinin gargarası istenildiği düzeyde etkili olamamaktadır. Bu yüzden adaçayını piyasadan alırken yabani olmayanını almaya özen gösteriniz. Bundan emin değilseniz, bazı büyük marketlerde satılan değişik firmalara ait paketlenmiş adaçayını kullanabilirsiniz.

Biliyor muydunuz?
Adaçayı tarihte zirai ilaç olarak kullanılmıştır. Adaçayı bir parazit kovucu (uzaklaştırıcı) olduğu için adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. Antikçağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve saplarının zirai ilaç olarak serpilmesinin nedeni de budur.

Bademcik iltihabı (tonsilit)
Tonsil adı verilen bademciklerin, bakteriler ve daha seyrek olarak da virüsler tarafından oluşturulmuş iltihabına tonsillit denir. En genel belirtisi yutma sırasında duyulan ve kulak ağrısıyla karışan şiddetli ağrıdır. Bu ağrı küçük çocuklarda yemek yemeyi reddetme olarak kendini belli eder. Ağrının yanı sıra yüksek ateş, halsizlik, baş ağrısı ve kusma da sık görülen belirtilerdir.

Bademcik iltihabı (tonsilit) olanların sabah kalktıklarında ağız kokuları oldukça ağırdır. Dişlerini fırçaladıktan sonra koku biraz hafifler, kahvaltı yaptıktan sonra da tamamen kaybolur. Gün boyu herhangi bir ağız kokuları da olmaz. Çünkü gece boyu oluşan iltihap sabah kahvaltısı yapılırken, besinlerle sürüklenerek taşınır. Ancak, gece uykuya geçildiği zaman iltihap oluşumu tekrar başlar.

Her gün, ağız temizliği yapıldıktan sonra bir defa gargarasını yapmak ağızdaki bakterilere ve de ağız kokusuna karşı güçlü bir engelleyicidir. Normalde adaçayı gargarasını hazırlayıp lavabonuzdan eksik etmemeniz gerekir. Hazırlanan adaçayı gargarası üç gün bozulmadan lavabonuzun rafında durabilir.

Bazı durumlarda bademcik ve/veya boğaz iltihabı kronikleşmiş olabilir. Kronik bademcik veya kronik boğaz enfeksiyonları durumunda, adaçayı pek yeterli olamamaktadır. Kronik bademcik veya kronik faranjit durumlarıyla ilgili olarak ebegümeci bitkisini okuyunuz.

Dikkat
Faranjit ve bademcik problemi olanların kürleri uygularken sigara ve asitli içeceklerden (kola, soda, maden suyu gibi) özellikle uzak durmaları gerekir. Buna paralel olarak diş ve ağız temizliğine de özen göstermek gerekir. Yemeklerden sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız. Uygulamalarda belirtilen gargaraları mutlaka dişlerinizi fırçaladıktan sonra yapınız.

Bu noktada, okul çağında çocukları olan anne ve babaların dikkatli olmaları gereken bir konuyu açıklamak istiyorum. Çocukluk döneminde boğaz iltihabı (faranjit) sıklıkla karşılaşılan ve çoğunlukla ebeveynler tarafından pek fazla önemsenmeyen bir rahatsızlıktır. Size basit bir durum gibi görünen boğaz iltihabının ciddi sonuçlar doğurabileceğini göz ardı etmeyiniz ve mutlaka hekiminize danışınız.

Akut Romatizmal Ateş ( ARA)
Akut Romatizmal Ateş (ARA), halk arasında “beta mikrobu” denilen A grubu beta hemolitik streptokok bakterisinin neden olduğu farenjitten veya sebebi yine aynı mikrop olan kızıldan birkaç hafta sonra ortaya çıkan iltihabi bir hastalıktır. Okul çağındaki çocuklarda sıklıkla görülmektedir. Streptokok enfeksiyonundan sonra yüz kişiden yaklaşık dördünde Akut Romatizmal Ateş (ARA) gelişir. Her farenjitten sonra ARA gelişecek diye bir kural yoktur. Ancak, ARA’nın özellikle kalpte ciddi hasarlar bırakabilme riski nedeniyle, basit gibi görünen boğaz ağrılarında dikkatli olmak gerekir.

Diğer organ etkilenmelerinden farklı olarak, kalp iltihabı, kalıcı hasarlara yol açabilmektedir. Kalbin endokard denilen dokusu, kalbin iç yüzünü ve kalp kapakçıklarını örter. Kalp kapakçıklarındaki lezyonlar iyileşirken, kapakçıklarda kalınlaşma, yapışma ve büzüşmeler meydana gelir. Sonuç, kapakçık darlığı ve/veya yetmezliğidir. Romatizmal ateş, kalp kapakçığı hastalıklarının birinci sıradaki nedenidir. Hastalıktan yaklaşık on-onbeş yıl sonra romatizmal kalp hastalığı ortaya çıkabilir. Bu nedenle okul çağındaki çocuklarınızın boğaz ağrılarını veya boğaza bağlı şikâyetlerini ihmal etmeyiniz ve bir hekimin görmesini sağlayınız.

Adaçayı memleketimizde son yıllarda sıkça tüketilmeye başlanmış bir çaydır. Ancak hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusuysa kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü adaçayı yaprakları, dört tane düşük yapma riskini artıran madde içermektedir. Bu maddelerin adları aşağıdaki tabloda belirtilmiştir. Hamile bayanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.

Değerli okuyucu, hamileliğin ilk üç ayı çok önemlidir. Hekiminize danışmadan ilaç ve tanımadığınız bitkisel tedavi yöntemlerini kullanmayınız. Memleketimizde bitkisel ilaçların yan tesirinin olmadığı genel olarak yaygın bir görüştür. Bu görüş doğru değildir. Bilmediğiniz ve tanımadığınız bitkileri kullanmadan önce mutlaka bu konunun uzmanı olan kişi veya kuruluşlardan bilgi alınız. Türkiye’de birçok bitkinin yörelere göre farklı farklı isimleri olduğundan çoğu zaman istenilen doğru bitkiyi elde etmek veya aldığınız bitkinin doğru bitki olduğundan emin olmak zorlaşmaktadır.

Tablo: Adaçayında bulunan düşük yapma riskini artıran aktif maddeler
Kimyasal maddenin adı

Bulunduğu kısım

Miktar ppm [mg/kg]
Alpha-thujone

Yapraklar

200 - 10 172
Beta-thujone

Yapraklar

200 - 9 968
Oleanolic asit

Yapraklar

140 – 786
Thujone

Yapraklar

1 453 -12 636

Aynı şekilde kekikte bulunan beta-bisabolene ve biberiyede debulunan oleanolic asit düşük yapma riskini artıran aktif maddelerdir.

Kür 1: Bademcik ve boğaz enfeksiyonlarına karşı koruyucu:
Yaklaşık bir su bardağı suda bir poşet adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze Ada çayı on dakika ağzı kapalı olarak demlenir. Günde iki-üç defa gargarası yapılır.
Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca her gün bir çay bardağı adaçayı içilir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi daha fazla suyunun içinde bekletmeyiniz, mutlaka süzüp ayırınız. Hazırlanan gargara kırksekiz saat bozulmadan banyo dolabınızda durabilir.

Not: Aktarlardan satın alacağınız adaçayı hem çok daha ucuz hem de amacınıza daha uygun olacaktır.

Salı, Nisan 3
Faranjit oldum Bitkisel Tedavisi ve Ada Çayı

Geçen sene temmuz ayında faranjit olmuştum..Gerçekten çok sinir bozucu bir rahatsızlık..Faranjit bilmeyenler için söylüyorum adı korkunç olmasına rağmen herkesde görülen bilinen bir hastalık..Kısaca yutak iltihaplanması yada boğaz iltihaplanması diyebiliriz..

Faranjit Bitkisel Tedavisi
Belirtileri ilk başlarda Vücutta ateş kırgınlık sonra boğazda ağrı,ilerleyen zamanlarda ise yutkunmada zorlık,sert yemekler yiyememe vb..

Faranjit'in sebepleri genelde tozlu ortamlarda bulunma,ağzı açık uyumak,yazın çok soğuk içecekler ve dondurma yeme gibi..

Ben Faranjit olduğumda yaklaşık 5 gün hiç yemek yiyemedim ve yutkunmakta çok zorlandım..gerçekten çok zorlu bir süreç yaşadım.

Faranjitin Tedavisi Tedavinin ilk aşaması tabiki doktora gitmekle başlıyor..Doktor muhtemelen ağrı kesici ve antibiyotik verir..Sizin evde yapacaklarınız


İlk önce boğazınızı temiz tutacaksınız
Ağzı açık uyumayacaksınız burundan nefes alip vereceksiniz
Ada çayı içmeniz boğazınızdaki bakterilerin ölmesine yardımcı olacaktır..
Çok sıcak ve çok sıcak içeceklerden kaçınacaksınız..


Geçmiş olsun..



Zencefil, Zencefil nelere iyi gelir, Zencefilin faydaları

İnternette birçok yerde okumuşsunuzdur zencefilin nelere iyi geldiğini. İşte bizde bu noktada ortaya çıkııyor ve size internetten aldığımız zencefilin faydalarını, nelere iyi geldiğini, nasıl kullanıldığını anlatıyoruz. Buradaki yazıları okuyarak derdinize derman bulacağınızı yüce Allah'tan niyaz ediyoruz.http://www.blogger.com/img/blank.gif

Zencefil
Zencefil Bitkisi ve Kökü: Nemli ve sulak iklimlerde yetişen ve sarı renkte çiçekler açan bir bitki olan zencefilin kökleri yassı ve gri renktedir. Zerdeçal ile benzer etkilere sahip olan Zencefilin kökü baharat olarak mutfaklarda ya da tıbbi amaçlarla çeşitli şekillerde kullanılır. Kokusu kuvvetlidir. Latince Adı: Zingiber officinale.

Zencefilin Faydaları: Zencefil, Kur'an'da (İnsan Suresi, 17. Ayet) adı geçen tek baharattır. İştah açar. Yatıştırıcı ve gaz söktürücüdür. Vücudu terletir. İltihap önleyici etkisi ile özellikle eklem iltihaplarına karşı oldukça faydalıdır. Soğuk algınlığına iyi gelen zencefil, balgam söktürür ve iyileşmeyi hızlandırır. Bulantıları gidermeye yardımcı olur ve kusmayı önler. Vücut direncini, bedensel ve zihinsel gücü arttırır. Mikrop öldürücüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kansere karşı koruyucudur. Damar tıkanıklığını önlemeye yardımcı olmasının yanı sıra kan damarlarını genişleterek romatizma ağrılarının hafiflemesine de yardımcı olur. Bağırsak bozukluklarını giderir. İshali keser. Cinsel isteği arttırır.

Zencefil Nasıl Kullanılır? Zencefil kökü genellikle kurutularak baharat olarak kullanılır. Zencefili yaş olarak da kullanabilirsiniz. Ayrıca, zencefilden elde edilen zencefil yağı, tıbbi amaçlı olarak, hazmı kolaylaştırıcı etkileri için kullanılmaktadır.
Zencefil
Zencefil Çayı: Zencefil çayı da hazmı kolaylaştırır ve ayrıca hafızayı kuvvetlendirir. Zencefil çayı, grip başta olmak üzere, soğuk algınlığı ve öksürüğe çok iyi gelir. Bir bardak kaynar suya bir nohut tanesi kadar zencefil dilimlenip atılır ve 5-10 dakika demlenmeye bırakılır. Zencefil çayı, bal ile tatlandırılarak ve içine bir miktar limon sıkılarak içilirse daha lezzetli ve faydalı olur.

Zencefil o kadar önemli bir bitki ki, evinizden eksik etmemenizi tavsiye ediyoruz. Yazımızı okuyunca sizde bize hak vereceksiniz!

Zencefil kökünün bileşiminde önemli etken maddeler var. Taze zencefil etken madde bakımından daha zengin; yüzde 80 su, yüzde 2 protein, yüzde 1 yağ, yüzde 12 nişasta, kalsiyum, fosfor, demir, B ve C vitamini içeriyor. Kuru zencefilde su oranı yüzde 10.

Zencefilin; iştah açıcı, antiseptik, midevi, gaz söktürücü, sindirimi düzenleyici, solunum, toksin atıcı, yollarını açıcı etkileri bulunuyor. Zencefil kan damarlarını açar, terleme ve sıcaklık yapar, kalbi canlandırır.

Londra’da St. Bartholomew hastanesinde yapılan bir klinik çalışmada, zencefilin hastaların anesteziden uyanınca gösterdikleri bulantı ve kusma belirtilerini antiemetik ilaçlardan daha çok önlediği ortaya çıktı.

Rahat uyumayı sağlıyor

Uykusuzluk, kas ağrısı, sabit kusma gibi belirtilerle hasta olan bir kişi, zencefil ve baldan yapılmış çay içerlerse terleme olur, ağrılar azalır, ateş düşer ve derin bir uyku gelir.

Enfeksiyon sonucu oluşan ateşleri düşürmede de ucuz, hazırlanması kolay, güvenli bir ilaç olan zencefil; insanlığa tarihten gelen bir mirastır.

Günümüzde batı ve doğu ülkelerinde Zencefil hakkında bilimsel araştırmalar yapılmaktadır. Japonya’da Tukushime-Bunri Üniversitesine bağlı Eczacılık Fakültesi, zencefilin kalp kası kaslarını kuvvetlendirdiğini bildirdi.
Yine Kyoto Üniversitesi araştırıcıları zencefilin kalp kaslarını kuvvetlendirdiğini ve dolaşımı düzenlediğini bildirdi.
Hindistan’da Baroda Üniversitesi araştırmacıları, yaptıkları deneylerle zencefilin karaciğer ve kandaki kolesterolü azalttığı sonucuna vardılar.
Japon bilim adamları zencefilin bileşiminde bulunan shopal’ün pıhtılaşmayı önlediğini buldular.

Taşıt tutmalarına birebir

Zencefil, bulantı ve kusmaya karşı çok etkili doğal bir ilaçtır. Uçak, vapur, otomobil gibi taşıtlarda sallanmaktan ileri gelen bulantı ve kusmalara karşı zencefil rahatlatıcı çözüm oluyor.

REÇETE : Yolculuğa çıkmadan 30 dakika önce ağza alınan 1 gr. zencefil araç tutmasını engeller. Taşıt tutmasında, ameliyat sonrası ayılmalarda 0,5gr. – 2gr. arası zencefil+100 ml. sıcak su ile ile hazırlanan infüzyon faydalıdır.

Gebelikte bulantıya iyi geliyor

Zencefil ayrıca gebelikte sabah hastalığı diye bilinen ve sabahları görülen bulantı ve kusma gibi rahatsızlıklarda da kullanılır. 30 hamilede yapılan denemelerde hastalara her gün 1 gr. toz zencefil verildiğinde, semptomların azaldığı ve tamamen geçebildiği ortaya çıkmıştır.
Mide Bulantılarına REÇETE : 0,5gr. – 1gr. toz zencefil + 150 ml. kaynar su ile infüzyon hazırlanır, gerekli durumlarda günde 2 veya 3 kez tekrarlanır.

Soğuk algınlığına karşı; limonlu veya karanfilli zencefil çayı etkili oluyor.

Zencefil nasıl alınır?

Zencefili alırken taze kurutulmuş olmasına dikkat edin. Bildiğiniz güvendiğiniz aktardan tane zencefil olarak almanızı tavsiye ediyoruz. Evde pirinç veya bakır havanda çok kolay ezerek toz haline getirebilirsiniz. Ayrıca marketlerde satılan taze zencefili de alıp, onuda kullanabilirsiniz. Ancak kuru olanının kokusu ve etkisi daha yoğun!
Zencefil
Zencefil mutfakta nelerde kullanılır?

Çorbalara, pilava, sütlü tatlılara, pasta ve keklere, beyaz peynire, vb. katılır.

Dikkat:Kan sulandırıcı ilaç alınıyorsa, ülser, safra taşı varsa kullanılmaz. 6 yaş altı çocuklarda kullanılmaz.
Kullanım alanları: Zencefil, mide bulantısı, şişkinlik ve kolik gibi sindirim problemlerine karşı başarıyla kullanılabilir. Yolculuk kusmalarına karşı etkilidir. Antiseptik etkisi sayesinde, mide ve bağırsak enfeksiyonlarına ve hatta gıda zehirlenmelerine karşı kullanılabilir.



Zencefil kan dolaşımını uyarır ve böylece kanın yüzeysel bölgelere de rahatça ulaşmasını sağlar.Bu etkinliği sayesinde, donuklarda, ısınmayan el ve ayakların ısıtılmasında çok önemli görevler üstlenebilir. Aynı zamanda yüksek kan basıncını da normalleştirebilir.Terletici ve ateş düşürücü etkileri vardır. Öksürük,grip, soğuk algınlığı ve öteki solunum yolları hastalıklarında, ısıtıcı veyatıştırıcı etkiye sahiptir. Ayrıca iştah açar ve kabızlığa karşı kullanılabilir.



Kullanım biçimleri: Zencefil çayı: Değirmende inceltilmiş yarım tatlı kaşığı zencefil, bir bardak dolusu soğuk suya eklenir,hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır,5-6 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür.Gerektiğinde bir bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir.

Zencefil

Tentür kullanımı: D2’den D6’ya kadarki herhangi bir seyrelti kullanılabilir. Öncelikli kullanım alanları, mide zayıflığı, sindirim problemleri ve bronşiyal astımdır. Ayrıca, idrar tutukluğuna ve ekmekten kaynaklanan şişkinliklere karşı önerilebilir.



Sürekli olarak veya ihtiyaçduyulduğunda, günde 2-3 kere, 10-15 damla, yarım yemekkaşığı ılık suya eklenerek alınır.



Baharat: Özellikle zayıf ve sinirsel etkiyeaçık mideler için çok yararlı bir baharattır. Zencefil,mide ülseri olanların bile kullanabileceği özelliktedir.



Uyarı: Zencefilin bilinen hiçbir yan etkisi yoktur.

Son yıllarda Batı dünyası da Doğu'nun şifalı baharatı zencefilin önemini keşfetti. Bilim dünyasındaki ismi Zingiber officinale'dir. Gerçekten de zencefil bir şifa kaynağıdır. Sadece Uzakdoğu'nun kutsal kitaplarında adı geçen bir baharat değildir. Örneğin; Kuran'da da adı geçen tek baharat zencefildir. Hatta cennet tasvirlerinde cennete giren kişilerin zencefilli içeceklerle ödüllendirileceklerinden bahsedilir. Zencefil içerisindeki bir etken madde ile romatizmal hastalıklarda ağrıyı azaltıcı ve iyileşmeye yardımcı bir rol oynar. Ayrıca, taşıt tutmalarına, hamilelik kusmalarına ve genelde kolay midesi bulanan kişilere yardımcıdır. Bu tarz problemlerde özellikle limonla beraber kullanılırsa daha da ferahlatıcıdır.

Zencefil aynı zamanda vücudun soğuğa karşı direncini artırmaya, üşümeyi azaltmaya yardımcı olur. Özellikle ağır sofralardan kalkarken yemeğin daha iyi sindirilmesi ve daha az gaz yapması için yemek yerken biraz Zencefil serpmek, yemek sırasında veya yemeğin üstüne zencefilli, limonlu 1-2 fincan çay içmek oldukça yararlıdır.



Yemeklere baharat olarak katılan ya da balla karıştırılıp yenilen zencefil afrodizyak etkisi yapıyor. Cinsel soğukluğu giderip vücudu canlandırıyor

Trafik, iş stresi, ekonomik sorunlar cinsel yaşamı kabusa dönüştürüyor. Uzmanlar, cinsel sorunların ortaya çıkmasında psikolojik faktörlerin önemli ölçüde rol oynadığına dikkat çekiyor. Şifalı bitkiler, stres nedeniyle cinsel isteksizlik yaşayanların imdadına yetişiyor. Sağlıklı bir cinsellik için karanfil, tarçın, ısırgan otu, fesleğen gibi bitkilerden karışımlar yapılıyor.

Şifalı bitkilerin cinsel yaşam üzerindeki etkilerine dair birçok efsane de var. Bir efsaneye göre, Yunan Aşk Tanrıçası Afrodit, birlikte olduğu erkeklere , onların cinsel gücünü artırıcı bitkisel içecekler hazırlıyor. Bu nedenle uyarıcı etkisi olan karışımlara 'afrodizyak' adı veriliyor.



Zencefil ve bal, soğuk algınlığının doğal ilacı

Binlerce yıldır Çin, Hindistan ve diğer Asya ülkelerinde, birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bu baharat, aynı zamanda soframızda güzel bir lezzet kaynağıdır. Zencefili hangi hastalıklarda, nasıl kullanabiliriz? Soğuk algınlığı, grip gibi hastalıklarda bir çay kaşığı toz zencefil bir tatlı kaşığı bal ile karıştırıp macun yapılarak yenildiği zaman insanın içini ısıtarak bronşlarını açar ve temizler. Balgamı söktürür, öksürüğü keser. Zencefil aynı zamanda doğal aspirindir; kanı sulandırır, damarları açar, pıhtılaşmayı önler. İyi bir zihin açıcıdır, hafızayı güçlendirir. Zencefil yeni projeler üretmek isteyen insanların ilacıdır, beyni canlandırır. İlaçların mide ve bağırsaklara yaptığı yan etkiyi yok eder. İyi bir bulantı ilacıdır. Ameliyatlardan sonraki anesteziden kaynaklanan bulantılar, deniz ve araba tutmasındaki bulantılarda etkilidir.



Zencefilin doğum sonrasında annenin emzirme döneminde, anne sütünü artırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici etkisi vardır. Sindirim sistemini düzenler, hızlandırır, enerji verir. Zencefil, İngiltere'de besin takviyesi olarak kabul edilmiştir. Kışın salepin üzerine tarçın yerine zencefil serperek içilmesi yorgunluğu alır, sinir sistemini düzeltir. Taze zencefil kökünden yapılan turşu sofralara güzel bir çeşni olmanın yanında sindirime faydalı bir takviye olur.



Zencefil, asırlar boyu iyi bir besin ve ilaç olarak güvenle kullanılmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan deneylerde zencefilin hiçbir yan etkisine rastlanmamıştır. Zencefil aynı zamanda çok güçlü doğal bir romatizma ilacıdır. Bal ve toz zencefil karışımından hazırlanan macun, günde üç tatlı kaşığı yenildiğinde bel ve bacak ağrılarını, romatizmayı tedavi eder. Çinliler yüz yıllardır romatizmayı zencefil ile tedavi etmektedir. Faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz zencefil hakkında Alman bir uzman şöyle der: "Bir kızım olsaydı adını mutlaka zencefil koyardım."



Baş Ağrısı İçin:

Zencefil - Zencefil çayı, başınızda zonklayan damarları yatıştırır. Ayrıca, vücudun ağrı-algılayıcı kimyasallarının üretimini yavaşlatır ve dolaşımı kolaylaştırır. Çayı hazırlamak için, 1/3 çay kaşığı toz zencefili veya kıyılmış taze zencefili bir fincan sıcak suya karıştırın. Soğumaya bırakın, süzün ve ilk baş ağrısı belirtisinde için



Zencefil kanserli hücreyi öldürdü

Mide bulantısı, iltihaplanma ve vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olduğu bilinen zencefilin, kanser tedavisinde de etkili olduğu öne sürülüyor.

- Bir grup ABD’li bilim adamının yaptığı araştırmalar, yumurtalık kanseri hastaları için umut ışığı oldu.



Baharatçılarda ve süper marketlerde kolaylıkla bulunan zencefilin, pek çok sağlık sorununa iyi geldiği yıllardır konuşuluyor. Zencefil, mide bulantısının giderilmesine ve vücuttan iltihabın atılmasına yardımcı oluyor aynı zamanda afrodizyak etkisiyle de biliniyor.

ABD’deki Michigan Üniversitesi’nde yapılan bir dizi araştırma, zencefilin yakın gelecekte kanser tedavisinde de kullanılabileceğini ortaya koydu. ABD’li uzmanlar, zencefilin yumurtalık kanserinin tedavisinde kullanılabileceğini duyurdu.

Araştırmalarda, toz haldeki zencefil suda eritilerek kanserli hücreye uygulandı. Zencefilin kanserli hücreyi öldürdüğü ve kanserli hücrelerin kemoterapiye karşı direnç kazanmasını önlediği görüldü.

Gelecekte zencefilin kanser ilaçlarında kullanılabileceğini belirten uzmanlar, kesin etkinin belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğunu özellikle vurguluyor ve kanser hastalarını zencefile hücum etmemeleri için uyarıyor.
Zencefilin faydaları

Zencefil, mide bulantısı, şişkinlik ve kolik gibi sindirim problemlerine karşı başarıyla kullanılabilir. Yolculuk kusmalarına karşı etkilidir. Antiseptik etkisi sayesinde, mideye bağırsak enfeksiyonlarına ve hatta gıda zehirlenmelerine karşı kullanılabilir. Zencefil kandolaşımını uyarır ve böylece kanın yüzeysel bölgelere de rahatça ulaşmasını sağlar. Bu etkinliği sayesinde donuklarda, ısınmayan el veayakların ısıtılmasında çok önemli görevler üstlenebilir. Aynı zamanda yüksek kan basıncını da normalleştirebilir. Terletici ve ateş düşürücü etkileri vardır. Öksürük,grip, soğuk algınlığı ve öteki solunum yolları hastalıklarında, ısıtıcı ve yatıştırıcı etkiye sahiptir.

Ayrıca iştah açar ve kabızlığa karşı kullanılabilir. Nasıl ve Nerede Kullanacağız? Zencefil çayı olarak: Değirmende inceltilmiş yarım tatlıkaşığı zencefil, bir bardak dolusu soğuk suya eklenir,hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, 5-6 dakika hafif ısıda kaynatılır ve süzülür. Gerektiğinde bir bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan içilir. Özellikle zayıf ve sinirsel etkiye açık mideler için çok yararlı bir bitkidir. Zencefil, mide ülseri olanların bile kullanabileceği özelliktedir.

Zencefilgiller familyasından anayurdu Hindistan ve Malezya olan etli rizomlu bitkidir.

Baharat olarak kullanılır. Tıbbi Zencefilin tropik ülkelerde kültürü yapılır.

İştah açar.

Mide ve bağırsaklardaki gazı söktürür.

Kusmayı önler.

İshali keser. Bağırsak bozukluklarını giderir.

Soğuk algınlığında çabuk iyileşmeyi sağlar.

Bedeni ve zihni gücü artırır.

Cinsel istekleri kamçılar.